Domaniçli Kardeşlerimin Buluşma Mekanı

Domaniç'in Bilinmeyen Tarihi




          
         
          
          
          
         
          
    

Domaniç İlçesinin Bilinmeyen Tüm Tarihi
Yörede ele geçirilen buluntulardan, Domaniç tarihinin Kalkolitik (taş-maden) çağa (M.Ö. 5500-3500) uzandığı anlaşılmaktadır.Domaniç'in bilinen tarihi Hitit'lerden başlar(M.Ö.2000).Hititlerin iç savaş ile bölünüp yıkılmasından sonra Frikya (M.Ö. 1100) ve Lidya (M.Ö. 700) devletlerinin hakimiyeti altına girmiştir.

M.Ö. 6. Yüzyılda Domaniç, Lidya devletinin elinde idi . Daha sonra Persler (M.Ö. 500) istila etmiştir.M.Ö. 4. Yüzyılda Makedonya Kralı İskender (M.Ö. 331) Anadolu ve İran'ı istila etmiştir.Ancak İskenderin ölümünden sonra (m.Ö. 323) Bergama ve Britanya Krallarının. (M.Ö. 300-200) hakimiyeti altına girmiştir.

M.Ö. 2. Yüzyılda Roma bütün Anadolu'ya İmparatorluğunu ilan etmiştir.Bu topraklar (İç Batı Anadolu ve Batı Karadeniz ) M.Ö. 53 yıllarında Caesar (Sezar) tarafından işgal edilmiştir.M.S. 395 te Roma İmparatorluğu ikiye bölününce Anadolu gibi bu yöre de (Domaniç) Doğu Roma (Bizans) İmparatorluğunun payına düşmüştür.

M.Ö. 3000 yani günümüzden 5000 yıl önce Domaniç yöresine uygarlığın damgası vurulmuştur.Daha sonra Tunç çağı,Hitit devri (Elmalı'daki buluntulardan anlaşılmıştır.)Frig devri,Roma devri (Güney,Çiftlik,Ilıcaksu gibi köylerde) insanları iskan etmişlerdir.M.S. 2.Yüzyıllara ait sunaklar ilçe merkezindeki (Cumhuriyet meydanında) parkta mevcuttur.Bizans devrinde Çarşamba köyünde baş piskoposluk merkezi bulunmaktaydı. İlçe merkezi ve köylerinde Bizans dönemine ait mezar taşları vb. kalıntılar bulunmaktadır.

Ancak Domaniç tarihine ilişkin kesin bilgiler M.S. 13.Yüzyıldan sonra başlar. Bu dönemde Bizans egemenliğinde bulunan Domaniç,Anadolu Selçuklu Devleti tarafından fethedilip 1281 ‘de (Osman Gazi'nin babası ) Ertuğrul Gazi'ye yayla olarak verilir.Şemsettin Sami “Kamus-ül A'lam” da Domaniç'i “Hüdavendigar vilayeti,Ertuğrul Sancağına bağlı bir nahiye” olarak tanımlar.

11. Yüzyıldan bu yana yaptıkları sürekli göçler ile Anadolunun çeşitli yerlerine yerleşerek, bu bölgenin doğudan batıya doğru Türkleşmesinde asıl rolü oynayanlar çeşitli Oğuz boylarıdır.Selçuklu İmparatorluğunun zamanında türlü sebeplerle dağılan Doğu Anadoludaki bu devletleri oluşturan Türkmen (Yörük) topluluklarının Batı Anadoluya göçleri dikkat çekicidir.1071 Malazgirt Savaşından sonra kitleler halinde Anadoluya göç eden Türk boylarının Kayı boyu mensupları, Anadolunun batı iç bölgelerine (Söğüt-Domaniç) yerleştikleri anlaşılmaktadır.

Kayıların Anadoluda ilk göründükleri yer,Ahlat'tır.Burada uzun süre kalırlar.Daha sonra bir kolu güneye iner ve Mardin yöresinde Artukoğulları Devletini kurar.Diğer bir kol Erzuruma gelir ve Pasinler'de Sürmeli Çukur mevkiine yerleşir.[Erzurum ,Erzincan ve Amasya taraflarına göç eden Kayılar; hayvanlarını beslemek için kafi mikaktarda müsait arazi bulamamaları sebebiyle Haleb'e doğru yola çıkmışlardır.Bu sırada reisleri bulunan Süleyman Şah'ın “Caber Kalesi” civarında Fırat Nehri'ni geçerken boğulması (ayrıntılı bilgi daha sonraki sayfalarda) üzerine yola devam edip etmemek hususunda ihtilaf çıkmış ve ikiye ayrılmışlardır.Bu sebeple Kayıların bir kısmı orada kalmış,diğer bir kısmı ise geri dönüp Çukurova'ya gelmiştirBurada da tekrar ikiye bölünmüşler ve bir kısmı kuzeye yönelerek Erzurum civarlarındaki Pasinler Ovasındaki Sürmeli Çukur'a gelip yerleşmiştir.Burada da aralarında yurt tutma hususunda ihtilaf çıktığından bir kısmı geldikleri asıl yere dönmüşErtuğrul Gazi ve kardeşi Dündar Bey emrindeki diğer bir kısmı Moğol akınlarından bizar kalarak Orta Anadoluya göç edip Karacadağ'a yerleşmişlerdir.][Kadir MISIRLIOĞLU/Osmanoğullarının Dramı..] Moğolların Doğu Anadoluya tazyik ettikleri dönemlerde batıya doğru hareket ederler.Rivayete göre yolda iki ordu görürler ve zayıf olan tarafa katılarak onların zaferini sağlarlar; bu da Selçuklu ordusudur.Bu olaydan sonra 1. Alaaddin Keykubat, Kayı aşireti reisi Gündüz Alp'e Ankara'nın güneybatısındaki Karacadağ havalisini ikta olarak verir ve Kayılar gaza yapmak üzere buraya yerleşirler.

[Nevzat KÖSOĞLU/Türk Dünyası Tarihi...]

Tarihi ananelere göre Türkmenlerin (Yörüklerin) Bozok ve Üçok boyları 1. Alaaddin Keykubat(1219-1237) zamanında Ankara'nın batısındaki Karacadağ taraflarında bulunuyorlardı. Bozoklardan olan Kayıların bir kısmının 13. Yüzyıl ortalarında bulundukları yerden göç ederek, batıya hareket ettikleri görülmektedir.

Ertuğrul Gazi uç beyi olur.Selçuklu'nun Sağ-kol Beğlerbeyine bağlıdır. Ertuğrul Gazi, Büyük Alaaddin Keykubat'ın İznik İmparatorluğu üzerine yaptığı bir sefere katılır (1270).Dönüşte Söğüt-Domaniç havalisini fetheder.Selçuklu gaza hukukuna göre, Söğüt kışlık ve Domaniç yazlık olmak üzere Ertuğrul Gazi'ye yurtluk verilir.

[Nevzat KÖSOĞLU/Türk Dünyası Tarihi...]

İşte Kayı boyunun Karakeçili aşiretine mensup Ertuğrul Gazi idaresindeki bu yörükler, yeni fethedilmiş batı uç bölgesindeki Söğüt ve Domaniç havalisine gelerek (Anadolu Selçuklu Devleti tarafından Ertuğrul Gszi'ye yayla olarak verilen Domaniç'e) yerleşmişlerdir.

Ertuğrul Gazi'nin reisliği altında önce Karacadağ'a gelen ve sonda da Söğüt ve Domaniç'e nakledilen Kayılar, rivayetlere göre dörtyüz çadırdan ibarettirler.

Osmanlılar Söğüt'ü kışlak (yerleşim yeri), Domaniç'i yaylak (yazları hayvan gütmek için yayla) olarak kullanmışlardır.İlkbaharda Söğüt'ten (oturdukları yerden) Domaniç'e hayvanlarını otlatmak için, sonbaharda da Domaniç'ten (yayladan )kışı geçirmek için meskenleri Söğüt'e (yerleşim yerine) göç etmişlerdir. Osmanlıların Domaniç'i yayla olarak kullanmaları sebebiyle Domaniç'te Osmanlılardan kalma (özellikle kuruluş yıllarına ait) fazlaca bir tarihi eser mevcut değildir.

İlkbaharda davarlar ve atlarla yaylaya çıkan Kayı Boyu Yörükleri Söğüt'ten Bozüyük'e bakan yamaçlardan doğru,Karaköy yaylasına, oradan da Domaniç'in Çarşamba Köyü'ne gelirlermiş. Bu yolu otlaklardan istifade ede ede takriben iki,ikibuçuk ayda alırlarmış.Buraya gelince sürülerden aygırları ayırır, onları hala “Aygır Deresi” denilen vadi içine sürer,yavrulu kısırlardan uzak tutarlarmış.Böylece hem bu aygırların zararını önlemiş,hem de ilkbaharda tay almak için bu günde uygulanan makul bir hayvancılık yaparlarmış.Sonbaharda da (Eylül ayının ilk haftası) Çarşamba Köyün'den (Domaniç Yaylasından) yerleşim yeri olan Söğüt'e göçerlermiş.

Osmanlılar zamanında Çarşamba Köyünde , Hayma Ana türbesi yakınında her yıl civar köylerden yörükler toplanıp, cirit oynayarak,kurban keserek işte bu yörük göçünü çeşitli vesilerle canlandırıp şenlikler yapmışlardır.Osmanlı Sarayından yağ,bulgur, kurbanlık hayvanlar gönderlip kurbanlar burada kesilir ve etli pilav dağıtılırmış. 1918 yılına kadar bu gelenek (şenlikler) kesintisiz devam etmiş, 1985 yılından bu yana da Eylül ayının ilk Pazar günü ,geleneksel şenlikler sürdürülerek “Hayme Ana'yı Anma ve Domaniç Şenlikleri” adı altında yapılmaktadır. Domaniç Kaymakamlığı organizesinde, Domaniç'in Çarşamba Köyün'deki “Tören Alanında” Domaniç Yaylasın'dan Söğüt'e göçü canlandırmak için yörük çadırları kurulmakta, davar sürüleri geçişi yapılmakta,cirit oyunu,mehter gösterileri gibi etkinliklerle o günkü heyecan yeniden yaşatılmaya çalışılmaktadır.

Hayme Ana, Ertuğrul Gazi'nin annesi, Osman Gazi'nin ninesidir. Kuvvetli bir rivayete göre Gündüz Alp'in hanımıdır. (Zayıf olan bir rivayete göre de, Suriye'nin Karakozak mevkiinde türbesi bulunan Süleyman Şah'ın hanımıdır.) Türbesi ilçemize bağlı Çarşamba Köyün'dedir. Osmanlı Obasının Söğüt ve Domaniç'e yerleşmesi ve devletin kuruluşunda oynadığı hayati rol sebebiyle “DEVLET ANA” olarak adlandırılmıştır. (Ayrıca bakınız Hayme Ana)

Rivayetlere göre Osman Gazi yaylaya geldiğinde, bugünkü Domaniç olan ovaya bakmış ve sis içinde görünce “her taraf duman içinde” diye söylenmiştir.İlçe merkezinin adı daha önce “Hisarköy” iken; bugün “duman içinde” anlamını ifade eden “DOMANİÇ” olarak adlandırılmıştır.

Ertuğrul Gazi öldükten sonra (yaklaşı 93 yaşında ahirete irtihal etmiş olup) yerine Osman Gazi Bey olur (1281-1282). Bizans kaleleri üzerine sürekli akınlar düzenler.Sağ-kol Beğlerbeyi olan Çobanoğullarına bağlıdır.Sol-kol Beğlerbeyi ise, güçlü Germiyan Oğulları'dır.1291 yılında Çobanoğulları dağılır ve bu tarihten sonra Osman Gazi Sağ-kol Beğlerbeyi olur.

Osman Gazi Kayıların başına geçince kendisine bağlı toprakları genişletmek istemiş ve komşusu Rum Tekfuru ile savaşmıştır.İnegöl Tekfuru ile Ermeni Beli denilen mevkide Osmanoğullarının ilk muharebesi denilen çarpışma olmuştur. Ermeni Beli muharebesinden iki-üç yıl sonra Osman Bey İnegöl Tekfuru ile Domaniç civarında yapılan harbi (1287) kazanmıştır. Domaniç merkezinde bulunan Alaaddin Camii kitabesinde o tarihlerde Domaniç'in voyvodalık olarak yönetildiği anlaşılmaktadır.

[Yeşil Domaniç Gazetesi 1. Sayı]

Geleneğe göre Osmanlı Hanedanı Açinaoğulları'ndandır.İmparatorluğa adını veren Kara Osman Bey'in babası Ertuğrul Gazi,onun babası Gündüz Alp'tir.Kırkdördüncü göbekten Oğuz Han neslindendir.Mensup oldukları Kayı aşireti,Güdüzdüz Han'dan inen Sağ-kol Bozok Oğulları'ndandır.Ongunları şahin kuşu,işaretleri ok takılmış yaydır.

[Nevzat KÖSOĞLU/Türk Dünyası Tarihi ....İstanbul :Ötüken Yayınl.,1991.saysa 117

Osmanlı İmparatorluğu 1299 da Söğüt ve Domaniç'te kurulmuş; 600 yıl dünyaya hükmedecek olan bu devletin çekirdeği (bir beylikten koca bir imparatorluğun temelleri) bu yörelerde atılmıştır.

1885 yılında Çamlıca Köyü'ndeki nahiye binası yıkılıyor. Bu nedenle 1886 yılında nahiye Hisarköy'e (şimdiki Domaniç merkezine) naklediliyor.1906 yılında Domaniçte;İnegöl'e bağlı bir nahiye iken bir müdür (Nahiye müdürü Ali Kazım Efendi) 11 memur ve bir bölük te asker (3 subay) bulunmaktaymış.

[Yılmaz ÖZTUNA/ Büyük Türkiye Tarihi 12.c.267.sayfa]

Domaniç nahiye olarak sırayla önce Bilecik ili Bozüyük ilçesine, daha sonra Bursa ili İnegöl ilçesine ve son olarak ta 28 Haziran 1931 yılında da (Hisar Nahiyesi) Kütahya ili Tavşanlı ilçesine bağlanmıştır.

[Yeşil Domaniç Gaz. 1. Sayı]

15 Temmuz 1921 tarihande e Yunan işgaline uğrayan Domaniç,bu işgalden 5 Eylül 1922 yılında kurtulmuştur.Yunanlılar bu işgalde birçok evleri basarak soygunlar yapmışlardır.Tarihi hakkında geniş bir araştırma yapılmamış olan ilçe, 1926 yılında meydana gelen büyük bir yangınla hemen hemen kül olmuştur.Muhtemelen bazı tarihi bilgilerin de bu yangın sırasında yanmış olabileceği düşünülmektedir.

Nihayet Domaniç , 7033 sayılı kanunla 1 Nisan 1960 tarihinde Kütahya'nın 6. ilçesi olmuştur.


Bugün 5 ziyaretçi (6 klik) kişi burdaydı!
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol