Domaniçli Kardeşlerimin Buluşma Mekanı

Domaniç Türkü ve Hikayeler




          
         
          
          
          
         
          
    

SARIOTLU DEMİRCİNİN HİKAYESİ

Domaniç'in Sarıot Köyünde çok ünlü bir demirci vardır. Bu demircini yaptığı balta,kazma vb. demir işleri çevrede çok ün yapar. Herkes kazma,balta vb. yaptırmaya buraya gelmaktedirler.

Bu demircinin de çok güzel Ayşe adında bir kızı vardır. Bu kız köyde Mehmet isminde bir çobana aşıktır. Mehmet de çoban olarak aynı köyün hayvanlarını gütmektedir. Hergün demirci ustanın koyunlarını götürürken demircinin kızı Ayşe'yle görüşmektedir. Mehmet sabah Ayşe'yi görünce koyunları coşkuyla götürür, Ayşeyi görmek için de akşamı iple çekmektedir.

Ayşe'nin annesi kızının davranışlarına akıl sır erdiremez. Günler su gibi akmaktadır.Annesi kızını bir gün yaylaya gönderirken arkasından izler. Kızını Çoban Mehmet ile görür ve Mehmet oradan kaçar. Neyseki sabırlı kadın eşi demirciye bir şey söylemez.

Komşu köyün ağası bir gün demirci ustanın yanına balta ve kazma yaptırmaya gelir. Demirci ustaya 50 balta ve 50 kazma yapmasını söyler. O sırada demircinin kızı Ayşe oradan geçmektedir. Ayşe'yi gören ağa onun güzelliğine hayran olur ve aşk başlar. Ağa siparişlerini verdikten sonra köyüne döner. Günler, derken aylar geçer; ağa verdiği siparişleri almaya gelir. Demirci ustadan siparişlerini aldıktan sonra,kızını çok beğendiğini ve onunla evlenmek istediğini söyler. Ayrıca yüksek miktarda başlık parası vereceğini de bildirir.

Demirci usta ve karısı buna razı olmazlar. Anne kızına bu olayı duyurur. Bunu duyan Ayşe, yaylada bulunan Çoban Mehmet'i bu durumdan haberdar eder. Ayşe ve Mehmet Kocayayla'ya kaçarlar.Ayşe ve Mehmet'in kaçtığını duyan Ağa çılgına döner. İki genç aşıkların ardından adamlarını gönderir.

Ağa'nın adamları Ayşe ve Mehmet'i Kocayayla'da görerek teslim olmalarını söylerler. Ayşe ve Mehmet bu uyarıya uymayıp kaçmaya başlarlar. Ağanın adamları bu aşıkların üzerlerine ateş açarlar. Mehmet bu ateş sonucu hayatını kaybeder. Ayşe istemediği halde mecburi olarak Ağa ile evlenir ve bu olayın ardında şu türkü yakılır.



Demirciler demir döver tuç olur,

Sevip sevip ayrılması güç olur,

Sen gidersen benim halim nicolur.



Ah ana beni niye verdin yabana,

Verseydin ya köyündeki çobana.



Gide gide gitmez oldu dizlerim,

Ağlamaktan görmez oldu gözlerim,

Nazlı yare geçmez oldu sözlerim.



Ah ana beni niye verdin yabana,

Verseydin ya köyündeki çobana.



Çıktım baktım gökyüzünde bulut yok,

Kömür gözlüm gayrı senden umut yok,

İkimizin al kırmızı başı var,

Hep ellerin sevdiği var, eşi var.



Ah ana beni niye verdin yabana,

Verseydin ya köyündeki çobana.



Ben Sarıotlu demircinin kızıyım,

Ak kağıt üstünde kara yazıyım,

Ben anamın bir kıymetli kızıyım.



Ah ana beni niye verdin yabana,

Verseydin ya köyündeki çobana.



Aşık gider karlı dağdan yol diye,

Meşeleri kucaklamış yar diye,

Yar boynuma sarılır gitme diye,

Hep ellerin sevdiği var eşi var.



Ah ana beni niye verdin yabana,

Verseydin ya köyündeki çobana.

KOSTAKLARIN İĞDESİ (Kostak Ahmet'in Hikayesi)
Ahmet, güçlü kuvvetli,yiğit bir delikanlıdır.Ahmet'i 3-4 kişi zor yenebilmektedir.Lakabına da Kostak Ahmet denmektedir.

Domaniç'te (Assaköy)iki kapı komşunun oğlu Ahmet ve Hasan Nazik isminde bir kıza sevdalıdır.Ahmet yiğit ve yakışıklı olduğu için kız ona (Ahmet'e)yüz vermektedir.Hasan buduruma çok kızar.Ahmet'i çekemiyen gençler Hasan'a”Ahmet'i öldürtüp kızı sana alalım” derler.Hasan'da bu teklifi kabul eder.Gençler Ahmet'ti izlemeye başlar.Bir gün Ahmet'i tarlada yalnız kıstırırlar.Hasan ve 8 arkadaşı(Mesut,İrfan,Hüsnü,İbrahim,Ali vb.)elerine geçirdikleri kazma ve küreklerle vurmaya başlarlar.Saitlerin Mesut Kostakların Ahmet'e tabancayla ateş eder.Bir rivayete göre kimliklerini açıklayamaması için Ahmet'in dilini keserler.O sırada Ahmet yere yıkıldığında öldüğünü zannederek koyup kaçarlar.Bunu gören halk,Ahmet'i Kütahya'ya hastaneye götürürler.Ahmet hastaneye vardığında hayatını kaybeder.Sonra jandarma suçluları yakalar.Aralarında toplumda sayılan kişilerin oğullarının bulunmasından dolayı suçlular 3'er yıl yatıp çıkarlar.Ahmet'in annesi Naile Hasan'a ilenir.Hasan ilk evliliğinde karısı gerdek gecesi,on yıl sonra da ikinci karısı ölür.Kostakların Ahmet'in ölümü üzerine köy halkı bir ağıt yakar.Bu olaya “Kostakların İğdesi” adı verilir.


Ne çok Kostakların iğdesi,

Naile karı Sarı kızın teyzesi,

“Vurun,öldürün”diyen Mehmet dedesi,

Uyan Ahmet'im uyan bak neler oldu,

Gelinlik yorganım kan ile doldu.



Kütahya'ya kazdılar benim kuyumu,

Balta ile devirdiler fidan boyumu,

Gedikle rüşfet yedi,yapar oyunu,

Gözlerim görmüyor,Naziğim görsem,

Dillerim söylemiyor,ifade versem.



Kostakların avlusunu güller bürüdü,

Dokuz katil bir oldu,üzerime yürüdü,

Uyan Ahmet'im uyuyamam,

Dokuz katilin yarasına dayanamam.



Naziğin yazması saman sarısı,

Ahmet'i öldürmüşler öğle arası,

Ahmet'e üzüldü Assaköy'ün yarısı,

Uyan Ahmet'im uyan,bak neler oluyor,

Hasan Tepesini duman bürüyor.



Üstümüze bir tabur asker yürüdü,

Ecel bizi buralara sürüdü,

Vurma Mesut kolumu kırdın belimi,

Balta ile doğradın dudu dilimi



Ne çok olur Assaköyün iğdesi,

“Öldürün de gelin”demiş,Mehmet dedesi,

Öldüğünü duymamış Ahmed'in nenesi,

Uyan Ahmed'im bak neler oluyor,

Sarı saçlı Naziğin ellere kalıyor.

ÇAKIR AYŞE'NİN HİKAYESİ
Zamanın birinde Domaniç Çakıl Köyünde,çakır gözlü Ayşe isminde bir kız yaşamaktadır. Domaniç'ten yiğit bir delikanlı olan Halil,bu dünyalargüzeli Çakır Ayşe'ye aşık olur.Halil ile Ayşe nişanlanırlar. Fakat Ayşe'ye vurgun(aşık)olan kapı komşusu kendisini (Ayşe'yi) kaçırır. Bir müddet dağa kaçarlar ve orada kalırlar.Daha sonra köye gelip düğünlerini yaparlar. Fakat ayşe hala eski nişanlısını sevmektedir. Ayşe ile Halil bir yaz günü Domaniç ile Çakıl Köyü arasındaki mezarlıkta buluşurlar. Burada ağlaşarak birbirlerine değiş atarlar.

Mandaları koşamam,

Karlı dağı aşamam,

Kız ben seni alamazsam,

Bu dünyada yaşamam.



Mandaları koşta gel,

Karlı dağı aşta gel,

Ben sana varcan,

Hakime danışta gel.



Mandaları koştum geldim,

Sıva beyaz kolları,

Gel kaçalım güzel Ayşem,

Hakime danıştım geldim.

Yukarı evin kandili,

Belinde mor mendili,

Ben sana kavuşamazsam,

Öldürürüm ben kendimi.



Allı şalım mor şalım,

Dağları dolaşalım,

Sen yağmur ol ben dolu,

Yağarken buluşalım.



Bahçede alçak ceviz,

Üstünden geçiveriz,

Ne yapcak senin kocan,

Koyupta geçiveriz.



Alçak ceviz dalları,

Gağları aştım geldim,

Nerden kaçcez sevgilim,

Bekçi tutmuş yolları.

Diğerleri 

 

Bugün 9 ziyaretçi (14 klik) kişi burdaydı!
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol